“Çocukları izledim, onları yakından inceledim ve
bana, onlara nasıl öğreteceğimi öğrettiler.”
Maria Montessori
Eğitim, öğretimde yöntem ve tekniklerin çok önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Bilmek yetmiyor bunları ne kadar doğru uyguladığımız önemli. Hepimiz öğrencilerimize en doğru bilgileri, doğru yöntemlerle vermeye çalışıyoruz. Bu yöntem ve teknikleri biz eğitimciler ne kadar biliyor ve ne kadar doğru uyguluyoruz?
Öğretirken çocukları sıkmadan, gelişimlerine uygun, gerçekten öğrenmeleri gerektiği gibi vermemiz gerekmektedir. Unutmayalım ki bizlerde öğrenci olduk, aldığımız eğitim yöntemlerini her daim eleştiriyoruz. Aynı duruma öğrencilerimizin de gelmemesi için akademik başarı kadar, onların mutlu olmalarını da sağlamalıyız.
Belirlenen, masamıza konulan hazır planlar ve yöntemleri bir kenara bırakarak, öğrencilerin bireysel öğrenme hızlarını dikkate alarak, ilgi ve tutumlarını göz önünde bulundurarak, her şeyden önce onları geleceğin bir bireyi kabul ederek eğitimimize başlarsak öğrencilerimizin davranışlarında kalıcı öğrenmeler oluşturacağımıza inanıyorum.
Küçük ya da büyük gruplar halinde gerçekleştirilmesi önerilen etkinliklerimizdendir. Çocukların ilgi ve gelişim özellikleri dikkate alınarak bireysel olarak da hazırlanabilir. Bireysel çalışmalara ihtiyaç duyan öğrencilerde başarı oranını arttırmak için ara ara oyunlaştırılarak verilmesi daha uygundur. Öğrencilerimden bir tanesi kendini ifade etmekte zorlanıyor, utanıyor, bildiklerini bizimle paylaşmıyordu. Verilen bire bir eğitim ve grup çalışmasıyla bu problemi kısa sürede çözdük. Günlük yaşam becerileri, arkadaşlarının isimleri, her kelimenin baş harfleri ile kelime bulma oyunları öğrencimin davranışı kazanmasını hızlandırdığını gözlemledim. İlköğretime hazırlık çalışmaları; çocukların anaokuluna devam ettiği süre boyunca (3-5 yaş) sosyal-duygusal, fiziksel, bilişsel, dil ve öz bakım becerileri gibi tüm alanlarda eşit şekilde desteklendiği çalışmaların bir bütünüdür. Bu alanda yapılacak çalışmalar çocuğun anaokuluna başladığı ilk günden itibaren tüm gelişim alanlarını kapsamalı ve birbiri üzerine eklenerek gitmelidir. Kolaydan zora doğru, basitten karmaşığa doğru bir yol izlenmelidir. Hayatımızda ki her şeyin bir algoritması olduğunu kabul edersek, Çocuklarımıza bilgiyi öğrenmelerini öğretmek daha kolay olacaktır. Çocuğun bir beceriyi tam anlamıyla kazanabilmesi için uzun yıllara ihtiyaç vardır. Bizim amacımız bu bilgilere nasıl ulaşacaklarını, nerede kullanacaklarının temelini öğretmek olmalıdır. Başka bir deyişle, ilköğretime hazırlık çalışmaları genel anlayışın aksine, sadece anasınıflarında okuma-yazmaya hazırlık etkinlikleri içinde yapılan bir senelik çalışmalar değildir. 3-5 yaş programının bütünü aynı zamanda ilköğretime hazırlık programıdır. Okuma yazma deyince aklımıza eline kitap alıp okuyacak ve yazacak bir eğitimden bahsetmiyoruz. Harfleri tanıma, harflerle kelime türetme, harf oyunları oynama, saklanan, eksilen harfleri bulma oyunları ile okuma yazmaya hazırlık demektir. Okul olgunluğu ancak bu şekilde kazanılabilir.
Okuma yazmaya hazırlık çalışmaları ilköğretime hazırlık çalışmalarının içerisinde yer alan ve çocukların ilköğretime geçişini kolaylaştırmak, hazır bulunuşluluk düzeylerini artırmak amacıyla yapılan etkinliklerdir. Kesinlikle okuma ya da yazma öğretmek amacını taşımamaktadır. Programda okuma ve yazma öğretimi yoktur.
Okuma-yazmaya hazırlık çalışmaları sadece masa başında yapılan kitap/kavram/çizgi çalışmaları olarak değerlendirilmemelidir. Aksine, bu çalışmalar birçok farklı etkinlik türü ile (sanat, drama, müzik, oyun vb.) gerçekleştirilmelidir.
Okul öncesi eğitimde amaç, çocuklara okuma ve yazma öğretmek değil onların ilköğretimde okuma ve yazmayı hızlı öğrenebilmesi için gereken ön becerileri kazandırmaktır. Çocukların öncelikle, okuma-yazmanın gerekliliği ve gerçek yaşam ile ilişkisini anlamaları önemlidir. Bir kitabın hangi tarafından çalışılması gerektiği, dilimizi etkili bir şekilde kullanmayı öğrenmelerini, kendilerini rahat ifade edebilmelerini desteklemektedir. Böylece çocukların, okuma-yazmaya ve okula karşı olumlu bir algı geliştirmeleri desteklenecektir. Okuma-yazma için farkındalık yaratmak ve heveslendirmek yapılacak çalışmaların amacına ulaşabilmesi açısından son derece önemlidir. Seçilen etkinliklerin çocukların gerçekten öğrenmelerine zemin hazırlayacak bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
El-göz koordinasyonu, şekil-zemin ayrımı, şekil sabitliği, mekânda konum, mekânsal ilişkiler hız vb.
Buna verilebilecek en güzel örneklerden birisi küçük kas kullanımının yoğun olduğu bir oyun seçmektir.(Legolarla yapılan inşa oyunları gibi)
Dinleme, konuşma, sesleri hissetme, ayırt etme, aynı sesle başlayan ve biten kelimeler üretme vb.
Yapılabilecek etkinlikler olarak, dinletilen seslerin neye ait olduğu oyunu, aynı sesle başlayan nesneleri gruplama oyunu gibi.
Yapılabilecek etkinliklere örnek olarak; eksilen nesneyi bulma, farklı olanı bulma oyunları gibi.
gerekli görülen kavramlar ile ilgili çeşitli çalışmalar).
Bahçede çok farklı etkinlikler yapılabilir. Uzun- kısa çöpler bulunur, ağır-hafif taşlar bulanabilir gibi.
En güzel örneklerden birisi; seçilen hikaye okunmaya başlanır. Belli bir yerinde yarım bırakılarak çocuklarla birlikte neler olduğu, neler olabileceği tahmin etme oyunları oynanarak canlandırılabilir.
doğru kullanabilme, bunlara ek olarak çizme, boyama, kesme, katlama, yoğurma,
yapıştırma vb.).
Ayakkabı bağlama çalışmaları, kaşığı düzgün tutma çalışmaları, düğme ilikleme çalışmaları yapılarak bu davranış kazandırılabilir.
Belli bir konuda sorumluluk verilerek bu sorumluluğu yerine getirirken nelerden zorlandığı, neleri kolay başardığı hakkında sohbet edilir.
Empati kurma yeteneği geliştirilebilir. Verilen bir rolü canlandırırken neler hissttigi hakkında sohbet edilir. Öğrencimin bir tanesi, üstlendiği rolü canlandırdıktan sonra boynuma sarılarak bana teşekkür etti. Ne oldu diye sorduğumda ‘’minik kuşu kurtarmama ve mutlu olmama yardımcı olduğunuz için öğretmenim’’ demişti.
Kodlama oyunları kullanılarak harf farkındalığı oluşturulur. ‘E’ sesi ile başlayan oyuncakları, nesneleri, isimleri bulma oyunları oynanılır.
Öğrencilerden birinin gözleri bağlanılarak eline verilen nesnelerin nelerden yapılmış olabileceği, hangi harf ile başladığı gibi çalışmalar yapılabilir.
Türkçeyi düzgün konuşabilmemiz için nefesimizi, hızını ayarlamayı bilmemiz gerekiyor. Bununla ilgili yapılabilecek çalışmalar, söylenen şarkıyı hızlı, yavaş, yüksek sesle söyleme oyunları oynanarak verilebilir.
GÜZEL ETKİNLİĞİNDEN DOLAYI ASLI TAŞ ÖĞRETMENİMİZE TEŞEKKÜR EDERİZ.